Bilge Mutfağım`dan Mektuplar - I

Tarım İlaçlarından Kurtulmak için Ne Yapıyorum?

Canım Makarna, Lütfen! dostu umarım iyisinizdir. Biz süperiz. Sizden gelen soruları da hiç bekletmeden cevaplıyorum biliyorsunuz. Nilay Hanımcım sağolsun sebze ve meyvelerdeki tarım ilaçlarını nasıl bertaraf ettiğimi sormuş. Ben de konuyu buraya da taşımaya karar verdim:)

Benim çekirdek ailemde nekahat döneminde hasta da yok küçük bebek de yok. Ben hamile de değilim emzirmiyorum bu yüzden organik takıntım yok sebze ve meyvelerde pestisit açısından. Ama ailemde böyle hassas durumda olan bireyler olsaydı mümkün olduğu kadar organik tercih etmeye çalışırdım özellikle soyamadığım sebze ve meyveleri. Örneğin tam mevsiminde çilek ya da ileride gelecek olan marul ve roka.

Ya da mesela limonu çayda çok kullanıyorum. Biliyorsunuz hasat sonrasında tüm sene kullandığımız yani çok bekleyen ve kabuğu esas aroma vb verdiği için kullanılan bir ürün. Alabilirsem organik limon alıyorum bu yüzden (internetten ya da İstanbul'a gittiğimde organik pazardan). En olmadı Migros'tan tercih ediyorum çünkü Migros İyi Tarım Uygulamaları sertifikasını şart tutuyor sebze ve meyve tedarikçileri için. Bu İyi Tarım Uygulamaları sertifikası da önemli çünkü çiftçinin kafasına göre ilaç ve gübre kullanmasının önüne geçiyor ya da yanlış zamanda hasatı önlüyor. Böylece kanun çerçevesinde belirlenmiş limitler dahilinde geliyor meyve ve sebzeler sofranıza. Organik en güvenlisi ama her zaman ulaşamadığımız için İyi Tarım da aklınızda kalsın.

Organik ya da iyi tarım değil pazardan aldım geldim, peki o zaman ne yapıyorum?

Kabuklarını soyabileceğim elma, armut, pırasa, yeşil soğan, soğan, portakal gibi olanları normal saklıyorum ve kullanmadan önce çok güzelce yıkayıp güzelce soyuyorum. Elmayı ve armudu kabuğuyla yemeyi seven biri olarak artık onları sadece organik aldığımda yıkayıp kabuklu yiyebiliyorum. Bitti o çocukluğumdaki elimde soyulmamış elma ile hatır hatır gün geçirmeler:)

Peki soyulamayacak çilek, marul, roka, fasülye gibi olanlar? Bol suda yıkıyorum sonra yine büyük bir kapta suda bekletiyorum.

Yaptığım araştırmalar en çok suda bekletmenin pestisit riskini azalttığını gösterdi.

Sonra vaktim olmadığı için sirkeli suya ve sonra durulayıp karbonatlı suya çoğunlukla yatırmıyorum. Bu yöntemler de işe yarıyor yaramıyor değil ve vaktim olsa yaparım açıkçası. Ailede küçük bebek, hasta vb olsa da yaparım. Yani bağışıklık sistemi düşük olan birileri olsa ailemde.

Her zaman çok güzel yıkamak ve bir şeyde beklettiyseniz sonra durulamak çok çok önemli canlar.

Size hap bilgi vermiyorum diğer bir çok insanın yaptığı gibi. Opsiyonlarınızı sunuyorum ve kendi aileniz için karar vermenizi tavsiye ediyorum çünkü herkesin vakti, parası, hassasiyeti farklı miktarlarda ve ben ezbere bilgiyi sevmem:)

Şimdi corona derdi varken pişirmek de önemli mikroorganizmalardan kurtulmak için ama pestisit pişen yemekte azalmaz, varsa kalır öyle onu da belirtmem gerekir.

Kısacık yazacaktım yine uzadı ama içime sinen hali bu efem:) Ah bu arada unutmadan bizde sebzeler organik de olsa üretimhaneye gelince foşur foşur yıkanır. 1 metre derinliğinde bir evyemiz var, içine ben girip yıkanırım öyle bişi:) Amanınnn bi güzel yıkıyoruz, bekletiyoruz görseniz. Öhöm sonra bi su faturası geliyor ama neyse sizi şimdi baymayayım epostayı bitirirken:) Her şey sevdiklerimize güvenli lezzetler yedirebilmek için:)))

Her türlü sorunuz, yorumunuz için burdayız. .

Sevgi ve muhabbetle,

Tuğba Bayburtluoğlu>

Gıda Müh., Yazar

(Su-sever:)