Bir annemiz sormuş. Bebişi 1 yaşını geçik ve fakat persentil değerleri alt sınırdan gidiyormuş. Kalorisi yüksek besle demişler. Benim çok tercih etmediğim ve tavsiye etmediğim bir yaklaşım çünkü beslenme uzmanları da bu kalori sayımı işinden artık uzaklaşıyor. Bu annemize yazdığım cevabı aşağıya alıyorum. İkinci kitabımda da detaylı yazdım ona da bakabilirsiniz.
Hadi bakalım iştahsız minikler için neler yapabiliriz, başlayalım:
"Merhaba ilginiz için teşekkürler. Kalori hesabı yaklaşımı beslenme dünyasında tartışılan bir konu. Bir kaşık pekmez bir kaşık makarnadan o da bir kaşık domates rendesinden çok daha kalorili ama hepsinden alınacak farklı besin öğeleri var. 1 yaşındaki bir bebek için günde bir tatlı kaşığı pekmezi geçmemek hem yeterli besin değerlerini alacağı için hem de bebeğin tat algısı ile oynamayacağı için tavsiye edilen bir durum. Ama makarnada bir öğünde 3-4 yemek kaşığı yiyebilirler, ya da küçük bir kase domates püresi ve beyaz peynirin tadını çıkartabilirler.
Besin değeri öncelikte olmak üzere çalışıyoruz biz kaloriden ziyade. Az ve öz yiyen, persentil değerlerinde alt sınırda giden seçici çocuklar için ben yediği az yemeğin de kaliteleştirilmesi taraftarıyım:
- Köfte yiyorsa yumurtası arttırabilir, içine bir kabak ya da havuç rendelenebilir bir kilo kıymadan yapılacak tüm ailenin muhabbetle yiyeceği köfteye
- Makarnayı seviyorsa içinde kendiliğinden peynir, kıyma olan ve renginden ya da tadından belli olmayan makarnalarımız var.
- Çorbacı bir çocuk ise mutlaka kıyma ve yumurta ilavesini öneriyorum. Hayvansal besinlerin özellikle yüksek protein değerleri yardımcı olacaktır. Kendinden tavuklu tel şehriyemizi bu yüzden üretiyoruz.
- Öğünleri nasıl geçirdiğine, arada acıktığında ne yaptığına bakmak lazım. Özellikle aralarda atıştırma söz konusu ise ve aile de "aman bari boğazından bişi geçsin" diyerek ara öğün kurabiye ile, meyve suyu vb gibi esasında ana beslenmede en başta tercih edilmemesi gereken gıdalarla fazla kaçabiliyorsa bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Arada atıştırmalık elma gibi, kabızlık vb durumuna göre kayısı gibi mevsim meyveleri tercih edilebilir. Fındık fıstık gibi kuruyemişler hemen öğün öncesinde açlık bastırması için tercih edilirse iştahı çok kapar çünkü doygunluk yaratırlar.
- Yumurta ve peynir tercih etmeyen çocuklar için pankek ve krep gibi alternatifler içlerine bu besin değeri yüksek gıdalar saklanabileceği ve hatta meyvelerle vb desteklenebileceği için tercih edilebilir. Sadece üzerine sürülen reçel ya da çikolata kreması yerine tahin pekmez ve en iyisi bal olursa hem besin değeri hem de kalorisi yüksek bir öğün yakalanmış olacaktır.
- Arı ürünleri tüm bebekli ailelerin bağışıklık sisteminin yüksek olması için tavsiye ettiğim ürünler. Antioksidant seviyesi yüksek meşe balı ve propolis damla bu yüzden sitemizde ve devamlı anlatıyorum. 1 yaş üstü herkes ama herkes için tavsiye ediyorum, kendi ailem için de tercih ediyorum.
Bir de bir çok ailenin bu süreçte atladığı işin psikolojik boyutu var. Yemek saatleri tüm ailenin bir araya geldiği özel zamanlar. Bu anların en hoş şekilde, en paylaşımcı ve aile bütünlüğünün mutluluğu ile geçmesini tavsiye ediyor uzmanlar. Hem az yiyen hem çok yiyen çocukların, yetişkinlerin olduğu masada iğneleyici konuşmak, yakınmak, söylenmek vb yerine günlük hoş anılardan, yaşananlardan bahsetmek, tabaktaki yemeğin oraya nasıl geldiği ile ilgili hikayeler anlatmak, eğlenceli ve sevgi dolu bir zaman geçirmek herkese iyi gelecektir. Siz yine bebişin lokmasını sayın, ne kadar yediğine bakın ama ona çaktırmayın. Bu konuda bir gerilim yaşasanız bile o hissetmesin. Pozitif ya da negatif farketmez onun kişiliğinin bir parçası önemli bir sıfatı olmasın, onu çok köşeli bir şekilde tanımlayan bir konuya dönüşmesin. Dışarıdan gelecek "bu çocuk yemiyor" yaklaşımlarına da "Evet büyüyünce Vedat Milor'ün yanına staja göndereceğiz" "Gurmelik kariyeri bekliyoruz" gibi esprilerle gamlı baykuşları susturabilirsiniz.
Aile bireylerinin ne kadar yediği, yemek ile ilişkisi ve genetik de önemli bir faktördür. Siz sıfır beden bir aile iseniz, yediklerinizle ilgili seçici iseniz çocuğunuz da size benzeyecektir. Hem genetik açıdan hem de sofrada sizin davranışlarınızı taklit edeceğinden. Kendinizi zorlayıp yiyeceğinizden fazla yemek alıp hepsini bitirme değil burada bahsettiğim. Az ve öz yediğinizi ama hepsini mutlaka bitirdiğinizi, bunun size kendinizi iyi hissettirdiğini, aman da ne güzel bir yemek bana iyi gelecek vb vb gibi yaklaşımları kendi olumlamanız üzerinden bebişe örnek olabilirsiniz.
Bu dönemi minimum hastalıkla, güçlü bir bağışıklık sistemi ile atlatmanız en önemlisi kanımca. Kolay değil kesinlikle kabul ediyorum ama biraz çaba ile de geçip gidecektir. Bir sağlık uzmanı değilim, bunlar binlerce bebeğin ek gıda annesi gibi kabul edildikten sonra gelen sorular-araştırmalar ve kollektif çözümlerle, bilimsel okumalarım ile tecrübemi harmanlayarak maddelediğim noktalar."